Biyolojiye olan sevgim ve ilgimin yaşı oldukça büyük diyebilirim. Belki bitkilere, hayvanlara duyduğum ilgiden, belki etrafındaki tüm canlılara olabildiğince saygı ve sevgi gösteren ailemden kaynaklı, tam bilemiyorum. Ama ben kendimi bildim bileli böyleyim.
Küçükten gelen ilgimi, üniversite bölümleri arasında tercih yaparken de konuşturdum, böylece ilgi duyduğum konularda biraz daha derin bilgilere sahip olma fırsatları yakaladım. Şanslı olmalıyım ki hayatımı kazandığım iki farklı iş de yine Biyoloji ile ilgili oldu.
Biyoloji, benim için bir takım terim ve bilgilerin ardarda verilmesinden ziyade, kavramlar ve bunlar arasındaki ilişkilerden oluşan bir bilim dalı. Ülkemizde ele alınış şeklinin ise bundan farklı olduğunun üzülerek farkındayım. Gerek müfredatımız, gerekse ders kitaplarımız, öğretmenlerimizin dersi işleyiş biçimleri ve dershanelerde anlatılan şekli ile biyoloji, çoğu öğrencinin kaçtığı bir bilgiler yığını. İlginçtir ki, ben de eğitim ve öğretim adı verilen aynı yöntemden geçmiş olsam da ilgi ve sevgim hiç değişmedi. Okulda birbirinin ardı sıra verilen o bilgiler arasında bağlantılar kurdum, terimleri değil kavramları anlamaya ve bilgimi onların yönlendirmesine çalıştım, çalışıyorum. İşte bu bloğu oluşturma nedenim hem benim gibi biyolojiye ilgi ve sevgi besleyen diğer insanlarla bildiklerimi paylaşmak, hem de biyolojinin sıkıcı bir bilgiler yığını olduğunu düşünen kişileri bu konuda şüpheye düşürmek. Bunun dışında, eğer sınavlara çalışan minik arkadaşlarıma da faydalı olabilirsem ne mutlu bana.
